Algı Yönetimi
Algı bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma idrak veya çevreden alınan duyu uyarılarının zihinde anlamlı deneyime çevrilme süreci veya duyusal verileri organize ederek anlamlaştırma sürecidir. Algıların değerlendirildiği merkez beyindir.
Şüphelenmeyi, bilgilenmeyi, sorgulamayı bilmeyen bilinçsiz beyinlerin en büyük zaafıdır algı. Verileri yorumlamadan değerlendirmeye alan yani bilinç faktörünü devre dışı bırakan beyinler kolayca aldatılıp kandırılabilmektedir.
Algı değişirse hisler değişir, hisler değişirse tepkiler değişir ve tepkiler değişirse deneyimin değişir. Yaşam: deneyim denen bütün anların birleştirilmiş halidir. İnsanlar var olanı yaşamaz. Yaşadığı her şey zihninin içinde kendi algıladığı ve kurguladığı gibidir. Yeryüzünde hepimiz “var” olanı yaşıyor olsaydık aynı duruma veya olaya baktığımızda kimse farklı yorumlarda bulunuyor olmazdı. Örneğin: bir uçakta seyahat eden kadın sürekli dua edip küçük bir türbülansta dahi düşüyor muyuz? diye bayılacak gibi olup dua tonunu yükseltirken, yanında oturan adam gayet rahat gazete okuyup bulmaca çözmeye devam ediyor.
Algıların yönetimi dahi vardır. Algı yönetimi Amerikan ordusu tarafından ortaya konmuş bir tanımdır. Amerikan ordusunun işgal ettiği alanlarda halk tarafından işgalci değil zulümden kurtaran rolüyle görülmesini sağlamak amacıyla ordu tarafından geliştirilen daha sonraları Halkla ilişkiler tarafından da kullanılmaya başlayan kavramın sivil yaşamdaki amacı kurumun hedef kitlesi tarafından nasıl algılandığını tespit edip bu tespitten hareketle kurumun imajının iyileştirilmesine yönelik çalışmalardır.
İnsanların gerçeklerden daha çok algılarına inanması, ürünlerin pazarlanması, fikirlerin geniş kitleleri etkileyebilmesi ve toplumun belirlenen hedefe göre hareket ettirilmesi tamamıyla algı yönetimine bağlıdır. Algı yönetiminin en etkili araçları medya, sosyal medya ve kamuoyu araçlarıdır. Çevrenizde gördüğünüz her reklam panosu, film, dizi, broşür, afiş, dinlenen müzik, okunan kitap gazete, konuştuğunuz ve dinlediğiniz kişiler algınızı yönetebilirler. Algı yönetimi 21.yüzyılın en sessiz ama en etkili silahıdır.
Algı yönetimleri hedef kitleyi istenilen bir fikir ve amel üzerinde rıza gösterecekleri bir inanma ve ikna olma sürecine sokmayı planlarlar. Ülkemizde bu işi en iyi bir siyasi parti yapıyor. İşi gayet kolay sosyal medya ile alakası olmayan olduysa da sadece kendi kapalı çevresi ile etkileşimde bulunan okuma, sorgulama, mantık yürütme yerine kendisine çoğunlukla televizyon kanalı ile iletilenlere inanmakla yetinen çok büyük bir kitle bulunmaktadır. Bu kitlenin aldatılması çok kolay olmaktadır. Örneğin:”camide içki içtiler” ve “Kabataş” yalanları bu siyasi parti başkanı tarafından tüm mitinglerinde gerçek gibi kullanılınca mezkûr kitle üzerinde inandırıcılığı daha fazla olmuştur. Gezi olaylarında gençliğin gösterdiği övgü ile anılan tutumları bu kitlenin algılarında değiştirilmiştir.
Değerli okurlar okuyalım, öğrenelim, bilinçlenelim, yorumlayıp değerlendirelim ve algımıza sahip çıkalım.
Hits: 320