Hoşgeldiniz, Giriş Yapın

HUKUK DEVLETİ

Hepinizin bildiği gibi İstanbul’da 1 Mayıs işçilere ve sokağa çıkan vatandaşlara zehir edildi. Taksim Meydanında anma ve kutlama yapmak isteyen işçilere biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildi. Yapılan açıklamada “ Yasağa rağmen yaparım diyemezsin. Sana neresi gösterilirse orada miting yapmak zorundasın. Burası Hukuk devleti” denildi.

              Yıllarca çalışılıp kazanılan müktesep hakların da korunması hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.Ancak;
             1976 yılında Banka ve sigorta sandıklarının Sosyal Güvenlik Kurumuna(SGK) 1992 sayılı kanunla devredilmesine karar verildi. Ama sosyal hukuk devleti unutulmuştu. Anayasa Mahkemesi Anayasanın 2.maddesinde ifade edilen sosyal hukuk devleti ilkesine , Anayasanın 48 ve 53. maddelerine aykırılığı ile devir işlemini iptal etti.
              2005 yılında ise 5411 sayılı kanunun geç.23.maddesi ile banka ve sigorta sandıklarının devrine karar verildi. Ama sosyal hukuk devleti gene unutuldu. Anayasa Mahkemesi devri sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı bularak düzenlemeyi iptal etti.
              2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanunun geç.20.maddesi ile banka ve sigorta sandıklarının üçüncü kez devrine karar verildi. Ancak gene sosyal hukuk devleti unutulmuştu. Derhal,14.Nisan 2008 tarihinde kabul edilen 5754 sayılı yasanın 73.maddesi ile 5510 sayılı kanunun geç.20.maddesine ekleme yapılarak kanunun sosyal hukuk devleti ilkesine aykırılığı bertaraf edildi. Anayasa Mahkemesince devire karar verildi.
              İşçilere hukuk devleti olduğumuzun hatırlatılması  gerçekten iyi bir şey. Ancak işçiler için hazırlanan yasalarda hukuk devleti neden unutuluyor anlamakta zorluk çekiyoruz.
              Hukuk Devleti olduğumuzu işçiler unutunca yaşam zehir zıkkım ediliyor. Kanunlar çıkarılırken unutulunca gene işçilere ve emeklilerine hayat zehir oluyor.
             İntibak yasası ile maaş adaleti sağlanıyor adı altında geçim zorluğu içinde yaşamaya çalışan, umutlarını intibak artışına bağlayan bir toplum, hukuk devleti ilkesi unutularak yanlış yorumlanan kanun maddesi sonucunda ekonomik olarak düşürülüyor.
              Güçlülerin ve üstünlerin adalet umurunda değildir. İnsanlar, kurumlar çıkar hesabı ile hareket ettiği müddetçe adaletin tesisi mümkün değildir.
             Açıkça belirtmek gerekirse ülkemizde adaletle hukuk hiçbir şekilde örtüşmüyor. Adalet, genel olarak her hak sahibine hakkının verilmesi, her şeyin yerli yerinde olması ve haklı ile haksızın ayırt edilmesi demektir. Her türlü kötülüğün haksızlığın ve zulmün karşıtı olan adalet özünde bütün ahlaki görevleri toplayan en yüksek ahlaki erdemdir. Adalet; hukukun amacı ve meşruiyet sebebidir. Devletin ve toplumsal hayatın sarsılmayan temelini teşkil eder.
              2000 öncesi Vakıf-Sandık emeklileri yıllardır adaletli bir maaştan yoksun ve maddi güçlükler içinde yaşamaya çalışmaktadır. Sosyal sigortalarda daha az tavandan prim ödeyenler başkaca bir bedel ödemeden intibak zammını almışlar ve vakıf-Sandık emeklilerinin maaşlarına ulaşmışlardır .Daha fazla tavandan daha çok prim ödeyenlerin intibak zammından yararlandırılmamaları hakkaniyet, adalet ve sosyal hukuk devleti ile izah edilemez.   

              Bir hukuk devletinde en çok korunması gereken zümre emekliler olup bir kısmının böylesine göz ardı edilmeleri hatta işveren ve sosyal kurumların kollanması adalet ve hukukla bağdaşmaz.

Hits: 323