YOKSULLUK VE YOLSUZLUK
Ekonomik Kalkınma ve işbirliği Örgütünün (OECD) yayınladığı “ 2013 Emeklilik Sistemlerine Bakış” raporuna göre dünyada emeklilik konusunda reformlar devam etse de ileri yaşlardaki gelir adaletsizliğine hala çare bulunamıyor.
Raporda düşük gelirle çalışanlar sosyal güvenlik kesintilerinden muaf tutulmakta ve emeklilikte çalışma hayatlarında kazandıklarının yüzde 70 i maaş olarak bağlanmakta, yüksek gelirle çalışanların ise çalışma döneminde kazandıklarının yüzde 48-54 emekli maaşı olarak bağlanmakta ama önceden fazla gelirle yaptıkları birikimler ve yatırımlar nedeniyle emekli maaşlarından fazla etkilenmedikleri ortaya konulmuştur.
65 yaş üstü emeklilerin gelir adaletsizliğinin vurgulandığı raporda 2013 yılında 20 ülkede emekli yoksulluğu gerilerken Türkiye, Kanada, Polonya gibi ülkelerde artış gösterdiği kaydedilmiştir. Raporda yasaların emekliler arasındaki eşitsizliği artırmaması gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Türkiye’de gelir adaletsizliği emekliler arasında yasalarla artırılırken, adaletsizliği düzeltmek için çıkarılan intibak yasası bile adaletsizliği daha da körüklemiştir. Ülkemizde sosyal güvenlik alarm vermektedir. Maliye Bakanlığının raporlarından anlaşılacağı üzere; Bakanlığın istatistikleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verdiği açıkların AKP İktidarıyla Cumhuriyet rekoruna ulaştığını ortaya koymaktadır. Maliye Bakanlığı raporuna göre Devlet kamu kurumlarına görev zararı olarak:
2009 yılında 16,3 milyar TL görev zararının içinde SGK payı 12,5 milyar TL 2010 yılında 16,2 milyar TL görev zaraının içinde SGK payı 13,2 milyar TL 2011 yılında 18,8 milyar TL görev zararının içinde SGK payı 15,3 milyar TL 2012 yılında 21,8 milyar TL görev zararının içinde SGK payı 18,1 milyar TL 2013 yılında 23,3 milyar TL görev zararının içinde SGK payı 20,4 milyar TL(10 aylık)
Yapılan Sosyal Güvenlik reformları emeklilere ek yük ve külfet getirmekte ve ülkemizde emekliler arasındaki gelir uçurumu her yıl artmaktadır. Yüzdeli zam artışları emekliler arasındaki makasın açılmasına ve haksızlığın yoksulluğun artmasına neden olmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu “TÜİK” 2013 yılı resmi enflasyon oranını yüzde 7,4 olarak ilan etti. 2012 yılına göre 2013 yılı değerlendirildiğinde Gıda fiyatlarında yüzde 16, sağlıkta ise yüzde 69 artış görülmektedir. 40 temel gıda ürünü ile 17 temel sağlık hizmetinin baz alındığı değerlendirme TÜİK’in gerçekleri yansıtmadığını göstermektedir. Resmi enflasyonla halkın enflasyonu arasında uçurum olduğu görülüyor. Oysa işçi- memur maaşlarına ve emekli aylıklarına resmi enflasyona göre artış uygulanıyor. TÜİK yüzünden halk yoksullaşıyor. “ 76 milyonun hükümetiyiz, ayrım yapmayız” denildi. Ama toplumun bir kısmı bir şekilde zengin edildi. Diğer büyük bir kısmı süründürüldü ve süründürülmekte.
Ülkemizde Aralık ayındaki yolsuzluğun boyutunun 247 milyar TL olduğu hesaplandı. Bununla 2,8 milyon işsize 8 yıl asgari ücret, atanamayan 300 bin öğretmene 30 yıl maaş, 9 milyon 500 bin emeklinin her birine 25 bin TL ikramiye verilebilirdi.
Emekli aylıklarının neden açlık sınırında ve yoksulluk sınırının altında olduğu ve bir türlü fon bulunamayıp emeklilerin yaşam standardının yükseltilemediğini böylece daha iyi anlamış olduk. Her şeye rağmen 2014 yılının hepimize sağlık, mutluluk, huzur, başarı, bereket ve şans getirmesini diliyorum.
Hits: 399